<

22 Eylül 2008 Pazartesi

vee dayımın bir ayda tam dört kez rastladığı peygamber devesi Zümrüt'ü incelemek. Peygamber devesinin bu türü spesifik olarak "Mantis-religiosa" olup, genel olarak "Praying Mantis" olarak geçer İngilizce'de.. "pray" bu dilde dua etmek, "mantis" ise Yunanca'da peygamber yahut medyum olarak geçtiğinden olsa gerek Türkçe'ye peygamber devesi diye geçmiştir.. tabi "deve" kısmı çeviriyle açıklanamayacak ayrı bir yaratıcılıktan türemiş olsa gerek. Kendisinin dişi olanının çiftleşmeden sonra erkeğini öldürmesiyle ilgili bilimsel tartışmalardan, bahçivanlıkta zararlı böceklere karşı kontrollü olarak (zira zararlı zararsız herşeye saldırabilmektedir) yetiştirildiğine, aşırı gözü kara korkusuz olmasından samurayların onu kendilerine simge bellemelerine kadar ne çok bilecek şey var.. büyüyünce bunları araştırmalıyım.. Şimdilik dayımın türettiği korkunç gelin Zümrüt'ün efsanesinin küçük abi okulu uyarlamasıyla yetinmeli..



Parkta canlı konser veren şehir orkestrasını dinlemek. Bizim memleketin kaç ilinin olağan halinde bu tür bir faaliyete rastlamak mümkündür acaba? Yaşım arttıkça bu konuya müdahil olmalıyım. Amcalardaki görünür yaşa bakınca ise; orada da bunun, geçip gitmiş zamanların nispeten gölgesiz tarafından kalma bir alışkanlık olduğu hissine kapılıyor insan. Ama "gene de" geçip gitmeyen birkaç kardeşin bilincinde ve bilinçaltında kayda değer yansımalar şekillenmekte sanki.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home